“Haks\u0131z rekabet bitsin yat\u0131r\u0131ma daha fazla destek verelim”

“Haks\u0131z rekabet bitsin yat\u0131r\u0131ma daha fazla destek verelim”

Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırımlara yeni teşviklerin açıklandığı şu günlerde özellikle KOBİ’leri destekleyen finansal kiralama şirketleri, yatırım desteğine devam edebilmek için rekabette eşit şart istiyor. Bugün için banka ve finansman şirketleri yurtdışından sağladıkları kredilerde Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu’na (KKDF) tabi olmazken, leasing şirketleri KKDF’ye tabi tutuluyor. Aynı şekilde bankalar sorunlu kredileri için ayırdıkları karşılıkları kurumlar vergisi matrahından indirebilirken leasing şirketleri indiremiyor. Sektör temsilcileri, haksız rekabetin leasingde kaynak maliyetini artırdığını, finansal kiralamayı daha pahalı bir enstrüman haline getirdiğini belirterek, “Bu durum hem bankalarla rekabet noktasında sektörü zorluyor, hem de leasing kullanan müşterilerin finansman maliyetlerini artırıyor” dediler. 

MAKİNE YATIRIMINA DESTEK

Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Sektör Temsil Kurulu Başkanı ve İş Leasing Genel Müdürü Hasan K. Bolat, finansal kiralama pazarı hakkında bilgi vererek, işlem hacminin 4,4 milyar dolar olduğunu ve imzalanan sözleşme adedinin 17 bini geçtiğini, müşteri sayısının da 60 bin 787 adede çıktığını söyledi. Bolat, leasingin, reel sektör firmaları, özellikle makina yatırımı yapan üretici KOBİ’ler için son derece uygun bir finansal ürün olduğunu vurgulayarak, “Bizim tecrübemiz ülkemizde leasing ürününün yeterince bilinmediğini gösteriyor. Avantajlarını daha iyi anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. İş Leasing olarak, bu nedenle son birkaç yıldır organize sanayi bölgelerinde, ulaşabildiğimiz tüm firmaları davet ederek leasingi, avantajlarını, değişen mevzuatın getirdiği yenilikleri ve ürünleri anlatıyoruz” dedi.

Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, bankalardan kullandıkları fonlarda faiz üzerinden ödenen yüzde 5’lik BSMV ve 1 yıldan 3 yıla farklı kademelerde uygulanan KKDF maliyetinin, bankacılık sistemine kıyasla daha maliyetli fon yaratmalarına, dolayısı ile reel sektöre bankalarla karşılaştırıldığında daha pahalı kaynak aktarmalarına neden olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bizim talebimiz tüm vergi uygulamalarında bankalar ile eşit şartlara sahip olabilmek. Maliyetlerin düşmesi desteklediğimiz sektörlere daha uygun maliyetlerle finansman sağlamamıza neden olur.”

Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, banka ve finansman şirketlerinin yurtdışından sağladıkları kredilerde KKDF oranının sıfır olmasına rağmen, leasing şirketlerinin yurt dışından sağladıkları 3 yıl vadenin altındaki kredilerin, KKDF uygulamasına tabi olduğunu belirterek, “Bu nedenle sektör olarak, yurtdışından sağladığımız kredilerde, KKDF oranının da tüm vadelerde sıfır olmasını arzu ediyoruz” dedi. Torun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ek olarak bankaların kanuni takipteki alacakları sebebiyle borçluların, borçlarının tasfiyesinde kullanılan taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankaya devrinde doğan kazançların tamamına vergi istisnası tanınıyor. Ayrıca bankaların bu şekilde elde ettikleri kıymetlerin de satışından doğan kazançların yüzde 75’ine kurumlar vergisi istisnası uygulanıyor. Bize de bu istisna verilmeli.”

DAHA ÇOK VERGİ ÖDÜYORUZ

Deniz Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, uzun zamandır bankacılıkta olduğu gibi sorunlu alacaklar üzerinden ayrılan özel karşılıkların vergiden indirilmesine yönelik düzenlemenin beklendiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Özel karşılıkların vergiden muaf olmaması doğal olarak daha fazla vergi ödememize neden oluyor, bu durum da sektörün karlılığını olumsuz yönde etkiliyor. KKDF ile ilgili de dezavantajlı bir durum söz konusu. Banka ve finansman şirketleri yurtdışından kullandıkları kaynak üzerinden herhangi bir KKDF ödemezken, leasing şirketleri ise KKDF’ye tabi.”

KKDF İSTİSNASI BİZE DE TANINSIN

FKB Sektör Temsil Kurulu Başkanı Hasan K. Bolat, yurtdışı borçlanmalarımızda bankalara tanınan KKDF istisnası uygulamalarının leasing şirketlerine de tanınması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Bu durum bizim kaynak maliyetimizi düşürmek suretiyle reel sektöre daha uygun maliyetli finansman imkanı sunmamıza yol açacaktır. Aracılık maliyetlerinin azaltılması ve aynı işlem üzerinden mükerrer BSMV ödenmesinin önüne geçmek amacıyla, banka dışı finansal kuruluşların bankalardan kullandıkları kredilerde BSMV’nin oranının yüzde 1’e düşürülmesi leasing şirketlerinin finansman maliyetlerini azaltacaktır. Son olarak, bütün yatırım malların finansal kiralama işlemine konu edilmesi halinde, KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesinin yatırım harcamalarının artmasına ve kayıt dışı ekonominin azalmasına katkıda bulunacağı görüşündeyiz.”

TEŞVİKLER YATIRIMI ARTIRIR

Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, hükümetin son dönemdeki teşvik politikasının yatırım kararını artırarak, piyasaya olumlu etki sağlayacağına değinerek, şunları söyledi: “Reel sektöre destek olmak adına biz Garanti Leasing olarak, kredi politikamızda herhangi bir değişiklik yapmadık, tüm ürün gruplarına finansman desteği sağlamaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda beklentimiz tüm yatırımcıların da hız kesmeden üretime katkı sağlamaya devam etmesi yönünde. Şirket olarak 2016 yılı ilk 3 çeyrekteki mal grubu bazında yeni işlem hacmi oranlarına bakıldığında makine ile ilgili olan tüm ürün gruplarında sektör ortalamasının üzerinde oranlara sahibiz. Bu resim de bizim bu alanlardaki satın alma finansmanı sağlama konusundaki isteğimizin göstergesi.”

‘ÖZ MAL’ SORUNU ÇÖZÜLMELİ

Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, leasing sektöründe önemli konulardan birinin de ‘özmal’ sorunu olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Finansal kiralama kanunu kapsamında sağlanan taşıtların ‘sözleşmeli ticari taşıt’ olarak değerlendirileceği belirtildi. Bu değişiklik sonrası karayolları ekipmanlarında leasing yapılamaz duruma geldi. Araçlar, finansal kiralama ile alınmış ise öz mal olarak kabul edilememeye başlandı. Önceden olduğu gibi leasing şirketlerine konu olan taşıtların da öz mal olarak kabul edilmesinin ağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa leasing sektörüne baktığımızda karayolları taşımacılık sektörünün leasing içinde en yüksek pazara sahip olduğunu görüyoruz. Bu nedenle öz mal konusu çözüldüğü takdirde hem leasing hem karayolları sektöründe ciddi bir açılım olacağını, ülke ekonomisine pozitif katkı sağlayacağı görüşündeyiz.”

KDV AVANTAJI İSTİYORUZ

Deniz Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, leasing doğası gereği yatırımı ve reel sektörü doğrudan destekleyen bir enstrüman olduğunu hatırlatarak, şu açıklamaları yaptı: “Bu noktada ekonomi yönetimi tarafından kaynak maliyetini düşürecek adımların hızla atılması daha fazla müşterinin daha uygun maliyetler ile yatırım yapmasını sağlayacaktır. Özellikle KKDF oranının bankacılık sisteminde olduğu gibi sıfıra düşürülmesi bu noktada önemli bir etki yaratacaktır. Sektörün işlem hacminin yaklaşık yüzde 50’sinin KOBİ segmentinden geldiğini düşünürsek, yatırım yapacak olan KOBİ’ler için finansman maliyetlerinin düşmesi, ekonominin canlanması açısından da önemli bir itici güç olacaktır. Bir diğer önemli nokta da yüzde 1 KDV oranına sahip ekipman grubunun yelpazesinin genişletilmesinin getireceği de KDV avantajı ile leasingi daha cazip bir finansal araç haline getirecektir.” (Hürriyet)