İhracat artışı alacak sigortasını tetikleyecek

İhracat artışı alacak sigortasını tetikleyecek

Dünyanın en büyük alacak sigortası şirketi Euler Hermes, 2012 yılında dünya ve Türkiye’nin ekonomik durumuna ve alacak sigortası eğilimlerine yönelik değerlendirmelerini paylaşırken, 2013 yılına yönelik beklentilerini de açıkladı.
Euler Hermes Türkiye Genel Müdürü Özlem Özüner 2012 yılında Türkiye pazarında prim üretiminde yüzde 130 büyüme kaydettiklerini açıklarken, Euler Hermes Grubu’nun Türkiye’yi stratejik yatırım yaptığı 5 ülke arasına aldığını berlirtti. Yılsonu rakamlarının da bu kararın doğruluğunu teyit edeceğini belirten Özüner, 2012 yılsonu için 30 milyon TL prim üretimi öngördüğünü söyledi. Özüner, “Bu yılın 3. çeyreği itibariyle Euler Hermes Turkiye olarak 22.4 milyon lira prim üretimi gerçekleştirdik, böylece 2011 yılı aynı döneme göre yüzde 120 büyüme kaydettik.” dedi. Alacak sigortalarının kullanımının özellikle ekonomik belirsizliklerin yoğun olduğu ve yeni pazarlara girileceği dönemlerde arttığını söyleyen Özüner, “Her iki durum da 2013’teTürkiye için geçerli olacak. Yurtiçi piyasada ödeme vadelerinin uzaması ve çek kanununda yaşanan değişiklikler ile yurtdışında Euro krizinin yarattığı belirsizlikle yeni pazarlara yönelen ihracatçıların alacak sigortasına ihtiyacı her geçen gün artıyor” dedi.
Euler Hermes’in 2012 yılında dünya ve Türkiye değerlendirmeleri ve 2013 yıl beklentileri şöyle:
· Türkiye 622 milyar Avro ile Avrupa’nın 6. büyük gayri safi yurtiçi hasılasına sahip. Türkiye, Avrupa ve Asya / Orta Doğu / Kuzey Afrika bölgeleri arasındaki köprü rolüyle dünya ticareti için stratejik bir ülkedir.
· Türk işletmeleri için çok sayıda yeni ve çeşitli ihracat fırsatları doğduğunu gözlemliyoruz. Türk ihracatçıları, kendi pazarlarını çeşitlendirme esnekliğine sahipler. Eylül 2012’de, Eylül 2011’e göre Avrupa Birliği’ne ihracat oranı %47’den %38’e düştü. Bölgesel ihracatta yaşanan en büyük zorluk, güvenilir pazar, müşteri ve iş geliştirme ortaklarının seçimini yapmak olacak. Dünya çapındaki ticaret mekanizmasını anlamak, sürdürülebilir ihracat süreçlerini inşa etmenin kilit noktası olacak.
· Son 10 ay içinde Euler Hermes’ten alacak sigortası kullanan Türk şirketlerine verilen teminat %186’yı aşan bir oranda artış gösterdi. Bu gelişim, alacak sigortasının yurtiçi ticaret ve ihracat stratejilerinde nakit akışının korunması için finansal yönetim aracı olarak artan bilinirliğini işaret ediyor. Küresel kriz, şirketleri faaliyetlerini mercek altına almaya zorladı. Küresel ekonomide devam eden değişikler işletmelerin stratejilerini, bütçe öngörülerini, likidite ve ödeme kabiliyetlerini ve masraf kontrol süreçlerini sürekli gözden geçirmelerini gerektiriyor.
· Yeni Çek kanunu ve ticareti yeniden düzenleyen Türk Ticaret Kanunu olumlu birer adım. Bu değişiklikler iç ticarette kullanılan ödeme yöntemlerinin küresel düzeyde kullanılan açık hesap modeline dönüşümünü hızlandıracaktır.
· Açık ticaretin 300 milyar Avro’yu aşan hacmi, Türkiye iç pazarında alacak sigortasına önemli fırsatlar sunuyor.
· Makro ekonomik seviyede 2013 yılı, Avro bölgesi hariç, “ya hep ya hiç” yılı olacak. Amerika “mali uçurum” riski ile karşı karşıya. Ayrıca, henüz ne tür süper güç olmak istediğini göstermemiş olan BRIC ve Türkiye’nin dahil olduğu MIST (Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye) ülkelerinde farklı konularda büyümeye yönelik endişeler mevcut. Avrupa ve Asya arasında geçit olan Türkiye’nin eline geçen ticari aracılık fırsatı ve güçlü iç talep, sürdürülebilir büyümenin iki ayağını oluşturacak.
· İç talepte yumuşak iniş ve artan ihracat ile Türkiye, 2013 yılında %4’lük GYSİH büyüme kaydederek sağlıklı kamu maliyesinin de etkisi ile cari açığını azaltacak.
Euler Hermes, 2013 yılında Türkiye ekonomisinde büyümeyi destekleyen ana sektörleri ve beklentileri de paylaştı.
Kimya sektörü:Türkiye’nin toplam ihracat gelirinin yaklaşık %9,7’sini temsil eden sektörün ihracatı 2011 yılında 13 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin rekabet avantajları arasında bor, krom ve soda üreticisi olması ve lojistik avantajı bulunuyor.
Otomotiv sektörü: Sektörün kapasitesinin %66 oranında artarak 2015 yılına kadar 1,2 milyon üniteden 2 milyon üniteye çıkması bekleniyor. Bu artış ile Türkiye küresel otomotiv üreticileri arasında 10. ülke konumuna gelecek.
Tekstil sektörü: İş gücü ve uluslararası markalar için yapılan kaliteli üretimi ile Avrupa’ya olan yakınlığı ve kaliteye dayalı üretimi rekabet avantajlarını oluşturuyor.
Demir-çelik sektörü: Türkiye, 66 küresel üretici ülke arasında 8. sırada yer alıyor. Yakın gelecekte Çin’in çelik üretiminde yaşanan hızlı büyüme yavaşlarken Orta Doğu ve gelişmekte olan pazarların tüketimi yeni altyapı, inşaat ve endüstri yatırımları nedeniyle artacak.
İnşaat sektörü: Yeni havaalanı, otoyol ve demir yolu gibi yurtiçi alt yapı projelerine önemli bütçelerin ayrılmış olmasıyla, sektörün ivme kazanarak 2008 yılı seviyelerine çıkması bekleniyor.
IT / telekom ve perakende sektörleri: Demografik büyüme, kredi faizlerindeki düşüş beklentisi ve kişi başına düşen gelirin yükselmesi nedeniyle olumlu performans bekleniyor.
Gıda sektörü: Türkiye, tarımsal üretim alanında yedinci sırada ve küresel seviyede en büyük 20 işlenmiş gıda üreticisi ülke arasında yer alıyor. Sektör, 2011 yılında GYSİH’nin %19,8’ini temsil etti.
Türkiye – Makro ekonomik göstergeler

  2009 2010 2011 2012 2013
GYSİH -4,8% 9,2% 8,5% 3,2% 4,0%
Tüketim harcamaları -2,3% 6,7% 7,8% -0,2% 3,5%
Kamu harcamaları 7,8% 2,0% 4,5% 5,0% 4,0%
Yatırımlar -19,0% 30,5% 18,5% -3,0% 3,5%
İhracat -5,0% 3,4% 6,4% 13,0% 5,3%
İthalat -14,3% 20,7% 10,9% -3,5% 3,9%
Net ihracat 2,7pps -4,4pps -1,5pps 4,0pps 0,3pps