Karaman’ın kripto para fetvası, iktidara mesaj mı?

Karaman’ın kripto para fetvası, iktidara mesaj mı?

Düşse de yükselse de sürekli gündemde.

Kimileri geleceğin finans sistemi olarak görüyor kripto paraları.

Bir süre yatırımcılarına kaybettiren sanal paranın piyasa değeri yeniden yükselişte.

Bugün dünyada işlem gören çok sayıda farklı kripto para mevcut. 

Türkiye’de 5 milyon kişinin kripto paralara yatırım yaptığı belirtiliyor. 

Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer’in 400 bine yakın kişiyi dolandırıp 2 milyar dolarla yurtdışına kaçmasından sonra bile Türk yatırımcısı kripto paraya olan ilgisini kaybetmedi. 

2 trilyon doları yine geçti

Bir süredir yine yükselişe geçen kripto paraların toplam değeri, Bitcoin ve diğer sanal paralarla birlikte mayıs ayından bu yana ilk kez 2 trilyon doları aştı.
Coinmarketcap’a göre, tüm kripto para birimlerinin toplam değeri cumartesi günü 2,02 trilyon dolara ulaşarak dünya ekonomisindeki yerinin kalıcı olduğunun sinyalini verdi.

Temmuz ayında 30 bin doların altına kadar düşen Bitcoin ise 50 bin 150 dolardan işlem görüyor. 

Dünyada grafik eğrisi bugünlerde yükselişe geçen kripto paranın piyasa değeri konuşulurken Türkiye’de ise hala “helal veya haram” oluşu gündeme getiriliyor. 

Karaman “caiz değil” görüşünde

Kripto paranın haram olduğunu gündeme getiren kişi ise ilahiyatçı Prof. Dr. Hayrettin Karaman oldu. 

Yeni Şafak gazetesi yazarı Karaman, kripto para konusunda adeta fetva verdi. 

Aslında Prof. Dr. Hayrettin Karaman, İslami kesimde dini alanda bir otorite olarak kabul ediliyor. 

Özellikle de iktidar kanadı, Karaman’ın görüşlerine değer veriyor. Sigara konusunda verdiği “haram” fetvası birçok defa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmişti. 

Bilindiği gibi Erdoğan daha önce “Teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımlar atıyoruz” ifadelerini kullanarak dijital paralarla ilgili yasal düzenleme sinyali vermişti.

Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra Merkez Bankası da kripto paralarla ilgili bir açıklama yapmıştı. 

Önümüzdeki yasama döneminde gündeme gelme ihtimali olan kripto para düzenlemesi öncesinde Hayrettin Karaman’ın fetvası ilginç bulundu. 

“Alıp satarak para kazanmak caiz değil” 

Karaman, 22 Ağustos Pazar günkü “Kripto para ve dijital sistem” başlıklı yazısında, “Sanal para alıp satarak para kazanmak caiz değildir” dedi.

Okurlarının sorularını yanıtlayan Karaman, “Devletlerin tekelinde ve kontrolünde olan çoğu karşılıksız paralar bile büyük haksız kazançlara ve kayıplara alet oluyor iken bu sanal paranın daha fazlasına alet olabileceği apaçık ortadadır. Döviz, altın ve benzerlerine para yatırıp fiyatları yükseldikçe satmak suretiyle para kazanmak fıkıh kurallarına göre caiz olsa da bir çeşit stokçuluk (kenz) olduğu, üretime katılmayan paranın topluma da faydası bulunmadığı için takva sahibi Müslümanların tercih etmemeleri gereken bir kazanç yoludur” ifadelerine yer verdi. 

Karaman yazısında, “Bu kanaatimi değiştirecek ölçüde bir gelişme olmadı. Bir hususu daha eklemeliyim: Bitpara da diğer paralarla alınıp satılırken karşılıklı ödemelerin peşin olması gerekir, eğer peşin olmazsa bu cihetten de alım-satım caiz olmaz” görüşlerini dile getirdi.
“Çeşitli çalışmaların yapılması önem arz etmektedir” 

Karaman, şunları kaydetti: 

“Paralar, fıkhi ve iktisadi ölçülerde para olmadıkları gibi spekülatif ve kumar temelli olup fıkhi esaslara uygun bir mal ve yatırım aracı da değildirler. Devlet tarafından basılmadıkları gibi insanların tamamı tarafından da kabul görmüş para değildirler. Paralar mal olsalar dahi para değildir. Fıkhi açıdan para olma vasıflarını taşımamaktadırlar. Paralar, kısmi kabul gören ve kendilerine ilişkin özel şartları bulunan özel paralardır. Dolayısıyla konunun fıkhi açıdan çözüme kavuşturulmasında farklı alanların uzmanlarının ortak çalışmaları neticesinde kolektif bir içtihat veya fetvaya (el-ictihadu’l-cemai) ulaşılması daha isabetli olacaktır. Henüz kanaatlerini ortaya koymamış uluslararası finansal kuruluşların (AAOIFI, İslâm Fıkıh Akademisi, IFSB, CIBAFI, IRTI vb.) mevcut pasif konumları yerine daha aktif rol alarak belirleyici ve yönlendirici rol almaları beklenir. Bu süreçte, paralarla ilgili olarak, birlikte ve paydaşlarıyla yapacakları ortak çalışmalar neticesinde, şer’î, etik, muhasebe ve yönetim standartlarının belirlenmesi gibi çeşitli çalışmaların yapılması önem arz etmektedir.”

Ekran Resmi 2021-08-23 20.17.55.png

Din İşleri Yüksek Kurulu da “haram” diyor

Sadece Hayrettin Karaman değil, pek çok ilahiyatçı da kripto paranın caiz olmadığını söylüyor. 

Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu da bir açıklama yapmıştı. 

Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasında şu ifadelere yer vermişti: 

“Kullanıcılar arasında değişim ya da kıymet ölçüsü olarak genel kabul gören, kaynağı itibariyle kullanıcılara güven veren her türlü paranın kullanımı caizdir.

Bu noktada önemli olan husus, para olarak bilinen değişim aracının kendi özünde yani üretim şeklinde, sürüm aşamalarında ve muhataplık niteliğinde büyük belirsizlik (garar) içerip içermemesi, bir aldatma (tağrir) aracı olarak kullanılıp kullanılmaması ve belli bir kesimin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine vesile olup-olmamasıdır.

Son yıllarda ortaya çıkan ve birçok çeşidi bulunan, dijital-kripto paralardan her birini kullanmanın hükmünü yukarıdaki genel ilkeler doğrultusunda değerlendirmek gerekir. Buna göre kendi özünde ciddi belirsizlikler taşıyan, aldanma ve aldatma riski ileri düzeyde olan, dolayısıyla herhangi bir güvencesi bulunmayan ve kamuoyunda saadet zinciri olarak bilinen uygulamalar gibi belirli kesimlerin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan dijital kripto­ paraların kullanımı caiz değildir.” 

“Kur’an’da yoksa otomatikman helaldir” 

“Kripto paranın kumar ve aldatma yönü var” iddiasında bulunan ilahiyatçılar da yok değil. 

Ancak bu hususta farklı düşünen ilahiyatçılar da mevcut. Bunlardan biri de Prof. Dr. Canan Taslaman. 

“Hangi ayete göre bunun haram olduğunu söylüyorsunuz?” diye soran Prof. Dr. Taslaman’a göre Kur’an-ı Kerim’in detaylar vererek her şeyi açıklıyor. 

Taslaman, “Bu soruya cevap verirken her zaman uyguladığımız metodu uygulamamız gerekir. Şimdi buradan anlamamız gereken şey şu; eğer Kur’an’da bir şeyin haram olduğunu çıkartamıyorsanız o otomatikman helaldir. Caizdir diyebilmeniz için bu yeterlidir” görüşünde.

Kur’an’da batıl yollarla para kazanmak olarak adlandırılan haramlar içerisinde kripto paraların olmadığını kaydeden Taslaman, sözleri şöyle:

“Kripto paralar hırsızlık ile elde edilen, tartı ve ölçüde hile yaparak veya rüşvet vererek kazanılan paralar mıdır? Değildir. Tövbe süresinde din adamlarının insanların paralarını haksızlıkla elde ettikleri ve din sömürüsü yaptıkları konusu geçiyor ve bu davranış kınanıyor. Bu paralar böyle bir kazanç mıdır? Değil. Bunlar kumar parası mı? O da değil. Faizle de bir alakası yok. Peki nasıl haram oluyor.”

“İslam’ın tasvip, teşvik ve onayladığı bir yatırım şekli değildir” 

Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu’na göre ise İslami açıdan haram demek mümkün olmasa da tasvip edilmiyor. 

Bu konuda daha önce Independent Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Kırbaşoğlu, “Birikimin yatırıma, istihdama ve üretime yönelmesi daha İslami’dir. En doğru ve ideal olanı budur. Ancak yatırım bankacılığı Türkiye’de riskli olduğu için kimse bunu göze almıyor. Genelde kripto para gibi spekülatif kazançlara yöneliyor. Buna İslami açıdan haram demek mümkün olmasa bile İslam’ın tasvip, teşvik ve onayladığı bir yatırım şekli değildir.”

“Sistem, İslam hukuk ve iktisadına elverişli” 

Kripto para konusunda çokça çalışma yapan Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şimşek de “haram” diyenlerin safında yer almıyor. 

Prof. Dr. Şimşek’e göre, kripto paralarla ilgili doğrudan kesin bir şey söylemek henüz erken.

İşlemin tamamına bakmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. “Çoğunluk fetva kurulları ve İslam araştırmacıları, bunun para mahiyeti taşımadığını ve henüz para olmadığını söylüyor. Fakat şurada şöyle bir şey var. Sistem aslında İslam hukukunun ve İslam iktisadının şartlarını taşıyan bir para birimi kurmaya elverişli bir sistem. Müslümanlar ya da bu konuda hassasiyeti olan insanlar bu teknolojiyi kullanarak kendilerine böyle bir para sistemi kurabilirler” görüşünde. 

Bu konuda çeşitli yazıları bulunan ve AHaber’e özel açıklama yapan Prof. Dr. Murat Şimşek, Hayrettin Karaman’ın aksine kripto para sisteminin borsa ile benzerlik taşıdığını dile getiriyor. 

“Borsada bazı işlemler helal ve caiz kabul ediliyorsa…” 

Şimşek’in şu görüşleri dikkat çekici: 

“Eğer biz borsada bazı işlemlerin dinen uygun, helal ve caiz olduğunu düşünüyorsak, aynı işlemin kripto para üzerinde yapılması, blok zincir teknolojisi üzerinde yapılması durumunda onun da uygun olduğunu söylememiz beklenir. Çünkü aynı işlem yapılıyor. Bir şirket düşünelim. Kripto paralar bazen şu şekilde de arz edilebiliyor. Bir şirket kendi varlığını kriptolojiye, kripto paraya çevirip coinler haline getirip, hisse gibi insanlara arz edebiliyor. Siz o kripto parayı aldığınızda o şirketin hisse ortağı olmuş oluyorsunuz. Dalgalanmalar, birtakım spekülasyonlar büyük spekülatörler, ülkelerinin ekonomilerini tehdit edecek bazı durumların ortaya çıkma riskleri gibi durumlar var. Yani bunları da dikkate almak gerekiyor. Yasalar şu an itibariyle bu kripto para teknolojisi ve uygulamaları için yeterli değil. Yani elimizdeki yasalarla bunları kısmen çözebiliriz bunlarla ilgili özel yasaların bulunması gerekiyor.”   The Independentturkish