Mete Güler’den sektörde dijitalleşme ve sadeleşme vurgusu

Mete Güler’den sektörde dijitalleşme ve sadeleşme vurgusu

Sigorta Tatbikatçıları Derneği tarafından düzenlenen “İklim Değişikliği, Doğal Afetler Sigorta ve Reasürans Dünyasında yeni Bir Risk Yaklaşımı” Konferansı’nın açılış konuşmasını yapan SEDDK Başkan Yardımcısı Mete Güler, sektörün aktif büyüklüğünün 331 milyar TL’ye ulaştığını söyledi.

İşte Mete Güler’in konuşma metni: 

Sektörümüzün Değerli Yöneticileri, Saygıdeğer Panelistler, Değerli Basın Mensupları ve kıymetli katılımcılar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, dünya çapında bir salgınla mücadele ettiğimiz bu günlerde uzaktan bağlantı yoluyla da olsa sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyor, 13’sünün düzenlendiği bu uluslararası konferanstan dolayı Sigorta Tatbikatçıları Derneğini tebrik ediyorum. Ayrıca, konferansa davetinizden dolayı şahsım ve mensubu bulunduğum Kurumum adına teşekkür ediyorum.

Değerli konuklar,

Ülkemiz sigortacılık ve özel emeklilik sektörü finansal piyasalarımız içinde önemli bir yer tutmakta. Bankacılık sektörünün güncel olarak yaklaşık %90 pay sahibi olduğu finans sektöründe sigortacılık ve özel emeklilik sektörü %4,5 pay ile ikinci sırada yer almaktadır.  

Sektörümüz, 2021 yılının ikinci altı aylık dönemi itibarıyla 331 milyar TL civarında aktif büyüklüğüne ulaşmıştır.  

2021 yılının 2. Çeyrek dönemi için sigorta şirketlerinin toplam brüt prim üretimleri, %17 oranında artarak 47,2 milyar TL’ye yükselmiş olup, bu artış oranlarını diğer çeyreklerde de devam ettirmesi halinde, 2021 yılı sonunda yaklaşık 100 milyar TL’lık bir prim üretimi bekliyoruz. Son dönemde, sektör prim üretiminde motor branşlarının payının göreli olarak azaldığı; yangın ve doğal afet sigortaları ile sağlık sigortalarının payının ise giderek arttığının özellikle altını çizmek isterim.

Bu artış trendinin Kurumumuzca yürütülen çalışmaların ve yeni geliştirilecek ürünlerin mevcut potansiyeli harekete geçirmeye ve sektörün istikrarlı büyümesine katkı sağlamasını bekliyoruz.

Değerli katılımcılar,

Kurum olarak en büyük önceliklerimizden biri, dijitalleşmenin ve teknolojinin getirdiği yeniliklere uyum sağlayan, sadeleşmeyle birlikte mevzuat kalabalığını sona erdiren ve güncel sorunları çözmenin yanı sıra uzun yıllar uygulanabilecek düzenlemeler yapılması olup, bu doğrultuda çalışmalarımıza kararlılıkla devam ettiğimizi belirtmek isterim.

Bu çalışmalarımızın bir kısmını bu konferans vesilesiyle sizlerle paylaşmak isterim.

Bilindiği gibi, en büyük önceliklerimizden biri, zorunlu trafik sigortasında primlerin makul seviyede tutulması ve tazminat ödemelerinde öngörülebilirliğin ve istikrarın sağlanmasına yönelik mevzuat düzenlemeleri gelmekte. Ekim 2020 tarihinde Anayasa Mahkemesince verilen kısmî iptal kararları sonrasında zorunlu trafik sigortasında tazminat hesaplama esaslarına ilişkin yaşanan belirsizlik ortamının giderilmesine yönelik Haziran 2021 tarihinde Karayolları Trafik Kanununda çeşitli değişikliklere gidildi. Halihazırda, Kanunun yeni maddeleriyle uyumlu olacak şekilde Trafik Sigortası Genel Şartlarının revize edilmesine yönelik çalışmalarımızda son aşamaya gelmiş bulunuyoruz ve yakın bir dönemde bu Genel Şartlar düzenlemesini yürürlüğe almayı planlıyoruz.

Yine bildiğiniz gibi, zorunlu trafik sigortasında asgari sigorta teminat limitleri bundan önce 2019-2022 dönemi için belirlenmişti. Ancak, gelişen ekonomik koşullar çerçevesinde bu limitlerin tekrar değerlendirilmesi ihtiyacı doğdu. Bu kapsamda, önümüzdeki günlerde 2022 ve 2023 dönemi için zorunlu trafik sigortası teminat limitlerini güncellemeyi hedefliyoruz.

Sektörümüzün uluslararası sisteme uyum seviyesini artırma ve kurumsal yeterliliğini yükseltme vizyonu çerçevesinde UFRS 17’ye geçiş çalışmalarımızı da devam ettirmekteyiz. Bu kapsamda sektör uygulamalarını göz önünde bulundurarak mevzuat değişikliği ihtiyaçlarını doğru tespit etmek ve paydaşlarla diyalog halinde hazırlık çalışmalarını yürütmek üzere sektör ve kurumumuz temsilcilerinden oluşan ihtisas komiteleri oluşturulmuş olup, komiteler halihazırda aktif bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar sonuçlandığında, sektörümüzü belirsizliklerin azaldığı ve uluslararası sisteme uyumun arttığı bir yapıya kavuşturmak suretiyle sektöre olan yerli ve yabancı kurumsal yatırımcı ilgisinin daha da artmasını bekliyoruz. Bu noktada, UFRS 17’ye geçiş çalışmalarımızda, sektör pratiklerini de dikkate alarak sektörü destekleyici ve yönlendirici bir konumda olacağımızı vurgulamak isterim.

Sigorta sektörünün kurumsal yetkinliklerinin artırılması ve ülkemiz uygulamalarının uluslararası sigorta prensiplerine uyumlu hale getirilmesini amaçlayan çalışmalarımızdan bir diğeri olan iç sistemler yönetmeliği çalışmalarında da son aşamaya geldik. Yapılacak bu düzenlemede; sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların kurumsal yönetim anlayışlarının güçlendirilmesini amaçlıyoruz.  

Değerli konuklar,

Kurum olarak, finansal sigortaların yaygınlaştırılmasını kendimize stratejik bir hedef olarak belirledik. Ticari hayatın canlılığını temin etmek için devlet destekli alacak sigortası gibi finansal sigortalarda sektörün önünü açacak düzenleme çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aynı şekilde kefalet senetlerinin elektronik imza ile düzenlenmesine ilişkin mevzuat değişikliği çalışmaları devam ediyor. Ayrıca, ıslak imzalı kefalet senetlerinin elektronik olarak düzenlenen ihalelerde de kabul edilebilmesi için ilgili taraflarla yapılan çalışmada son aşamaya gelindi.

Sektörde penetrasyonunu artırmayı amaçladığımız bir diğer alan ise bina tamamlama sigortası. Bu çerçevede, bu alandaki genel şartların 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamındaki projeleri de teminat altına alacak şekilde revize edilmesi için çalışmalarımız sürüyor.

Saygıdeğer katılımcılar,

Malumunuz olduğu üzere, tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin de etkisiyle  hayatın her alanında dijitalleşme yaşanmaktadır. Bu dönüşüme uyumun sağlanması, bazı düzenleme ihtiyaçlarını da beraberinde getirmektedir.

Dijitalleşme yolunda ilk adım olarak mesafeli satış yönetmeliği yayımlanmış olup sigortaya erişilebilirlik adına bu alanda önemli bir kazanım sağlanmıştır. Bunun yanı sıra, yürüttüğümüz bir diğer çalışma ise Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik çerçevesinde, daha önce yayımlanmış olan genelge ve sektör duyurularının güncellenerek tek bir genelge altında yeniden ele alınmasıdır. Bu çalışmada da son aşamaya gelinmiştir.

Buna ek olarak, dijital poliçe uygulamasını hayata geçirmek için çalışmalarımız da devam ediyor. Burada, sigortalıların işlem süreçlerinde yer alan tüm belgeleri dijital ortamda güvenli bir şekilde imzalama, saklama ve bunlara ulaşma imkanı elde etmeleri ile sigorta şirketlerinin işlem hızının artırılmasını ve operasyonel maliyetlerinin azaltılmasını sağlamayı amaçlıyoruz.

Dijitalleşmeye dönük adımları Kurum olarak da atıyor olacağız. Sigortalıların menfaatlerinin korunması önceliği kapsamında, şirketlerden gerekli veriler dijital ortamda temin edilerek uzaktan denetimler gerçekleştirilmekte olup denetimlerin verimli olmasını sağlamak adına tüm teknolojik koşulların kullanılacağını belirtmek isterim.

Sektörümüzün dijitalleşme başlığı altında gündeminde yeni yeni yer almaya başlayan bir diğer konu ise siber riskler. Siber saldırıların artmasıyla birlikte bireysel ve kurumsal bazda alınan tedbirler yeterli olamamakta, piyasada bu tür risklere yönelik teminat talebi her geçen gün daha elzem bir ihtiyaç haline gelmekte. Bu çerçevede, Kurumumuzca siber riskleri teminat altına almak amacıyla genel şart çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışmayı da hızlıca tamamlayıp, sektörümüze yeni alanlar yaratmayı amaçlıyoruz.

Ülkemizin en hassas sigorta konularından birisi de, maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortasıdır. Bu sigorta kapsamında yapılan risk incelemesinin gerçekleştirilmesinde de bazı adımlar attık ve bu adımları arttırmayı planlamaktayız. En büyük temennimiz, kapsama dahil olan madenlerin kapsamının genişletilerek tüm maden çalışanlarının bu sigortadan yararlanmalarını sağlamaktır.

Değerli konuklar,

Konuşmamın son kısmını ise panelin ana konusu olan İklim Değişikliği ve Doğal Afetler için sektörün aldığı aksiyonlara ayırmak istiyorum.

Bugünkü konferansta alanında uzman çok değerli panelistlerimizin de değineceği gibi; doğal afetler ve iklim değişikliği artık tüm dünyada gündemin en önemli konularından biri. İklim değişikliği neticesinde ortaya çıkan doğal afetlerin sebep olduğu ve olacağı ekonomik kayıpların en aza indirilmesinde ise sigorta çok önemli bir rol oynamakta. Bugün bir çok ülkeye örnek bir yapı haline gelen Doğal Afet Sigortaları Kurumumuz (DASK), sigortalıların deprem riskinden doğan zararlarını en aza indirgemede kritik bir rol üstlenmekte. Geçtiğimiz aylarda ülkemizde meydana gelen sel felaketleri DASK bünyesine dahil edilebilecek diğer doğal afet türlerinin neler olabileceği konusunu da gündemimize getirdi. Bu anlamda, kamu yararı gözetilerek başta sel olmak üzere diğer doğal afet türlerinin de ek teminat olarak zorunlu deprem sigortasına entegre edilerek bütüncül bir zorunlu doğal afet sigortasının tasarımına ilişkin çalışmalar başlatıldı. Çalışmanın mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını planlıyoruz.

Tüm bunların yanı sıra yeni sigortacılık açılımlarından birini daha hayata geçiriyoruz. Tarım üreticilerini verim düşüşlerinin yanı sıra fiyat dalgalanmalarından doğan zararlara karşı da koruyan Devlet Destekli Gelir Koruma Sigortası ürününün, bu yılın sonunda pilot olarak uygulamaya geçirilmesi gündemimizde. Yine, Devlet Destekli Tarım Sigortalarında yeni ürünler ve riskler için teminat verilmesini sağlayacak mevzuat değişikliklerini de hayata geçiriyoruz.

Değerli konuklar,

Son dönemde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de ana gündemi iklim değişikliği ile mücadele. Bu konuya yönelik ülkemiz de önemli bir kararlılık gösterdi ve Paris İklim Anlaşması’nın yakın zamanda TBMM’de onaylanması planlanıyor. Meclisten geçmesi ile birlikte ülkemizin artık taraf olacağı bu anlaşmanın sigortacılık ve reasürans alanına yansımalarına da hazırlıklı olmamız gerektiğini vurgulamak isterim.

Bu çerçevede, sürdürülebilir finans sistemini desteklemek adına, özellikle Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yürütülen çalışmalar sonrasında ihraç edilecek yeşil borçlanma araçlarının desteklenmesi ve yaygınlaştırılması için sigorta sektörümüzün üzerine düşen görevleri yapacağına inanıyoruz. Kurum olarak, bu konuda yakın zamanda yayımlayacağımız Teknik Karşılıklar Yönetmeliği’nde ve ileride yapacağımız düzenlemelerde de yeşil borçlanma araçlarına ve sürdürülebilirlik endeksinde yer alan şirketlere yatırımı destekleyen bazı hükümlere yer vermeyi planlıyoruz.

Son olarak, doğal afetler kapsamında kurumlarımızın ve şirketlerimizin performansını gösterir bazı rakamları sizlerle paylaşmak isterim. Doğal afetlere yönelik sigorta havuzu olarak faaliyet gösteren kurumlarımızdan DASK tarafından, son bir yıl içerisinde gerçekleşen Elazığ ve İzmir Merkezli iki büyük ölçekli deprem dolayısıyla zorunlu deprem sigortasına sahip sigortalılara yaklaşık toplam 750 milyon TL tazminat ödemesi gerçekleştirilmiştir.

Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi çerçevesinde ise bu yıl tüm tarım sigortası branşlarında üretici ve yetiştiricilerimize 1.2 milyar TL ödeme yapılmıştır. Yapılan bu ödemelerin 214 milyon TL’sini, bu yıl ilk defa uygulamaya alınan Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası kapsamında yapılan ödemeler oluşturmaktadır.

Diğer yandan, yakın bir geçmişte yaşadığımız ve toplumumuzun tüm kesimlerini üzen orman yangınları ile sel ve su baskınları dolayısıyla Kurumumuzca vatandaşların sigorta ihtiyaçlarını karşılamada kolaylıklar sağlayan düzenlemeler yapılmıştır. Bu afetler dolayısıyla; sigorta şirketleri tarafından ise konut, kasko, işyeri sigortası gibi sigortalar için yaklaşık 315 milyon TL hasar ödemesi yapılacağı öngörülmektedir.

Sonuç olarak, iklim değişikliğine bağlı olarak artan doğal afetlerin sigortacılık ve reasürans alanında etkileri günden güne son derece hayati bir konu haline geldi. Bu durum, iklim değişikliği ve doğal afetlerin sebep olduğu zararların giderilmesinde sigortanın üstleneceği rolün kapsamının daha ciddi ve geniş bir perspektiften ele alınmasını gerekli kılmakta. İşte, bugünkü konferansın buna yönelik iyi bir örnek teşkil edeceğini ve kıymetli panelistlerimizin katkılarıyla konuşulacak konuların sektörümüze önemli faydalar sağlayacağını düşünüyorum.

Konuşmamı burada sonlandırırken, başarılı bir konferans geçirmemizi diliyor ve bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Hepinize sağlıklı günler dilerim.