Mehmet Bostan hedeflerini açıkladı

Mehmet Bostan hedeflerini açıkladı

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) yüzleri güldürüyor. Sektörün önde gelen oyuncularından Vakıf Emeklilik hacim odaklı bir strateji izleyerek son üç yılda fon büyüklüğünde yüzde 130 oranında büyüyerek 1.6 milyar TL’yi aşmanın mutluluğunu yaşıyor. Yıl sonunda 2.5 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, “Hacim odaklı bir strateji izliyoruz. Bunu yapmamızda amaç ise müşterilerimiz emekli olduklarında ‘keşke aylık 100 lira yerine daha fazla tutarda katkı payı yatırsaydım’ demelerini istemememiz” diye konuştu.

Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, sektöre yönelik görüşlerini ve Vakıf Emeklilik’in hedefl erini Dünya ile paylaştı.

Mehmet Bostan, yılbaşından bu yana gerçekleşen yeni BES katılımcısı verilerine bakıldığında; 2014 yılının BES için parlak bir yıl olacağının görüldüğünü belirterek, ‘’Biz 2014 yılında da BES’e olan talebin hacim olarak artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Bütçeden ayrılan devlet katkısı miktarını da hesaba katarak, 2014 yıl sonunda sistemin 35 milyar TL civarında bir fon büyüklüğü ile 5 milyon kişiyi aşan bir katılımcı sayısına ulaşacağını tahmin ediyoruz’’ diye konuştu. Bostan, Vakıf Emeklilik olarak hedeflerine de işaret ederek, şunları kaydetti: “Vakıf Emeklilik olarak 2014 yılı sonunda fon büyüklüğümüzü yüzde 50’nin üzerinde katkı payı artışı ile 2.5 milyar TL’ye ulaştırmayı planlıyoruz. Bunu, en az 100 bin yeni BES katılımcısı ile gerçekleştirmek hedefimiz. Bu hedefi gerçekleştirirken en büyük destekçimiz, iş ortağımız ve sermayedarımız Vakıf- Bank olacaktır.’’

Ekonomideki kırılganlıkların çaresi BES

Devlet katkısının verdiği heyecanla geçen sene sektördeki katkı payı büyümesinin yüzde 35 civarında olduğunu Vakıf Emeklilik’in ise yüzde 41 büyüdüğüne de işaret eden Bostan, “Biz hep sektörün 5-6 puan üstünde büyüyoruz. Pazar payımızda 6.29’dan 6.63’e geldi” dedi. “Devlet desteği istenen etkiyi yarattı ve daha ne olsun” diyen Mehmet Bostan şöyle konuştu, “Şikayet edilecek bir durum yok. 2012’de 486 bin kişi 2013’de 1 milyon kişi. Bu yılın ilk iki ayında 204 bin yeni katılımcı aldık. Geçen sene aynı dönemde 193 bin kişi gelmiş. Demek ki trend korunuyor. Daha da iyi olabilir ama konjonktür de önemli. Şunu unutmamak gerekiyor, ekonominin kırılgan olduğu dönemlerin en önde gelen çaresi BES’tir ve uzun dönemde mutlaka tasarruf oranlarında ciddi artış yaratacaktır.”

Müşteriyi memnun eden üretimden yanayız

Katılımcı sayısındaki artışta nispeten aşağıda olduklarını söyleyen Mehmet Bostan, “Bu konuda bilinçli bir strateji izliyoruz. Bu da hacim odaklı bir strateji. Bu da müşteri odaklı bir hareketten kaynaklanıyor. Biz müşteri bazındaki ortalama katkı payının büyük olması gerektiğine inanıyoruz. Emekli olduğunda daha yüksek bir rakama ulaşsın diye. Biz müşterilerimiz yapılabiliyorlarsa, aylık olarak 250 , 300, 500 bin liraya kadar bir aylık tasarruf yapması üzerine çalışıyoruz. Emekli olduktan sonra müşterimize ‘keşke 100 lira yerine 200 lira yatırsaydınız demenin bir alemi yok’ biz bunu müşterimize bunu bugün demek için çalışıyoruz. Öte yandan artık mevcut katılımcıya hizmet de öne çıkmaya başladı. Çünkü mevcut katılımcı memnun kalarak sistemden çıkmasın. Tabi ki burada satış sonrası hizmetler öne çıkıyor ve biz buraya daha da ağırlık vermek için çalışıyoruz. Buradaki insan gücümüzü, hem nitelik hem nicelik olarak artıracağız” dedi.

Banka ürün gamımızı genişletiyoruz

Sermayedarları olan VakıfBank’la birlikte çok yoğun çalıştıklarını belirten Mehmet Bostan, “Banka içindeki ürün gamımızı genişletmek için yoğun bir çalışma içindeyiz. Üretim sürecini daha kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Saha ekibimiz çok güçlü. 2013’te bölge müdürlüğü sayımızı 9’dan 13’e çıkardık. Bunlar hep bir istihdam yaratmak oluyor ve daha çok müşteriye ulaşma şansımız artıyor. Çalışan sayımız 800’e yaklaştı. Bu yıl da satış kadrolarımız büyümeye devam edecek ve yeni bölge açılışlarımız olacak” şeklinde konuştu.

Bostan, teknoloji altyapılarını değiştirdiklerinin de altını çizerek,” Bir paket üzerine çalışıyoruz. Bu değişiklik her şeyimizi etkileyecek. Artık güven tesis edildi. Bununla beraber giriş de arttı ve artık bu sisteme girişi de kolay hale getirmek mecburiyetindeyiz. Burada teknoloji öne çıkıyor” dedi.

3 yılda çok yol kat ettik

Sohbette göreve başladığından 2013 yılı sonuna kadar geçen 3 yıllık dönemi değerlendiren Mehmet Bostan, “2010 yılı sonunda göreve geldik. O zaman şirketimizin 700 milyon TL fon büyüklüğü vardı 2013 sonu itibariyle 1.6 milyar TL’ye ulaştık. 3 yılda biz yüzde 130 büyüme yakalarken, sektörümüz yüzde 106 oranında büyüdü. Yani sektörden 24 puan daha fazla büyüdük. Katkı payında da yüzde 163 büyüdük, sektör yüzde 129 büyürken. Katılımcı sayısında da 150 binli seviyelerden 300 bin seviyelerine geldik. Aktif büyüklükte de 1.2 milyardan 2.3 milyar TL’ye ulaştık” dedi.

İşveren katkısı olmak zorunda

Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen sisteme “otomatik katılım” konusundaki düşüncelerini sorduğumuz Mehmet Bostan, sistemin işlediği İngiltere’yi incelediklerini belirterek şunları söyledi, “ İngiltere’de 2002’de başlayan bir proje ama başlangıç tarihi 2012 yılı ekim ayı olmuş. İlk önce büyük şirketlerle başlamışlar daha sonra KOBİ’lere yaymaya başlamışlar. Kademeli geçişte ilk önce katkı payında yüzde 1 işveren, yüzde 1 çalışan, 2017 yılı itibariyle yüzde 2 çalışan yüzde 3 işveren, 2018’den itibaren yüzde 5 çalışan yüzde 3 işveren şeklinde bir planlama yapmışlar.1.5 sene sonunda sadece yüzde 9’luk bir çıkış gözlenmiş ve sisteme 3 milyon katılım olmuş. İşveren sayısı da 8 binin üstünde. Bu sistemin çalışana da büyük katkısı var. Sistemin iyi gittiği görülüyor. Ülkemizde başlaması için ise net bir zamanlama yok. Pilot uygulama düşünülüyor. Fakat burada işveren katkısı olmayacak gibi ve bu olmazsa ne kadar sürdürülebilir soru işareti. Bence mutlaka işveren katkısı olmalı.”

Bostan’dan kısa kısa…

• Hayat tarafında da çok iyi bir büyüme yakaladık. 2013’te sektör yüzde 25, biz yüzde 31 büyüdük. Pazar payında da yüzde 5.95’e çıktık ve şirket tarihinin zirvesindeyiz. 
• Şirket gelirlerini de artırmak zorundayız. Şirket gelirlerini artırmak ise fon gelirlerinden geçiyor. Fon gelirlerini ne kadar artırabilirsek bizim gelirlerimizde artar. 
• Bankasüransta şirketimizin üç yıl önce yüzde 25-26’lar civarında ortak üretimi vardı. Biz bunu yüzde 72’ye çıkardık. Bankamızın her müşterisine dokunuyoruz nerdeyse. 
• Kurumsal katılım tarafının az olmasının nedenini çözemedik. İşveren maliyetli görüyor ve hala önemini anlamakta zorlanıyor. Bu nedenle sistemin adı bireysel kalıyor. 
• Geçen yıl “Management Trainer” grubu olarak 9 arkadaşı aramıza kattık. Biz burada sektörün önüne geçen bir yapılanma içinde bu arkadaşlarla şirketin geleceğe daha sağlam adımlarla gitmesini hedefl iyoruz. 
• BES uzun vadeli bir yatırım aracı. OECD verilerine baktığımızda fon getirilerinde hem son 5 yıllık hem de son 1 yılda ülkemizdeki BES sisteminin gayet iyi bir performans göstermiş olduğunu görebiliyoruz. 
• Sistemden çıkışlar konusunda korktuğumuz durum yaşanmıyor. Faizlerin yükselmesi ve banka kredilerindeki yavaşlama ile vatandaş buradaki birikimini aklına getirebilir dedik ama korkulan olmadı. 
• Yeni şirketler kurulabilir yabancılar gelebilir. Fakat önemli olan şirket sayısını artırmaktan öteye sektörün kalitesini artırmak gerekir diye düşünüyorum. Çünkü sektör karlı değil.