Ortaklıklara açık şirket sayısı oldukça azaldı

Ortaklıklara açık şirket sayısı oldukça azaldı

Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden Towers Watson’un Türkiye Sigortacılık Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Evrim Köksal Arkut, Türk sigorta pazarında geçtiğimiz yıl pazarda çok sayıda şirket satışa çıktığını  ve yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi görüldüğünü belirterek, “Yabancıların ilgisi hâlâ sürüyor ancak Avrupa’daki kriz öncesi seviyelere ulaşmak artık daha zor görünüyor” dedi. Arkut, pazarda yeni ortaklıklara açık şirket sayısının da oldukça azaldığının altını çizdi.
 
Evrim Köksal Arkut, Türkiye sigorta pazarına yönelik beklentilerini DÜNYA ile paylaştı. Arkut, dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan Türkiye’nin sigorta primi üretiminin 2012 yılı Axco istatistiklerine göre, dünyada hayat dışı branşta 24, hayat branşında ise 44. sırada yer aldığını ve sigortacılığın ekonomi içinde bu denli küçük bir dilime sahip olmasının, sektörün önemli bir büyüme potansiyelini barındırdığına işaret ettiğini söyledi. Türkiye ekonomisinin güçlü bir biçimde büyüdüğüne dikkat çeken Arkut, kişi başına düşen gelirin artmasının sigortacılık sektörünün büyümesini de beraberinde getireceği ve dolayısıyla da Türkiye sigortacılık sektöründe ciddi bir büyüme potansiyeli olduğunun görüldüğünü belirtti.

Kârlılık hedefi önem kazanıyor

Türkiye sigorta pazarına geçtiğimiz 10 yıl içerisinde ciddi bir yabancı yatırımcı ilgisi gözlemlendiğini hatırlatan Arkut, özellikle geçtiğimiz yıl pazarda çok sayıda şirketi satışa çıktığını  ve bunların da yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gördüğünün altını çizdi. “Yabancıların ilgisi hâlâ sürüyor ancak Avrupa’daki kriz öncesi seviyelere ulaşmak artık daha zor görünüyor” diyen Arkut önümüzdeki döneme yönelik beklentilerini şöyle sıraladı: “Yatırımcılar 2008 krizi öncesi dönemde büyüme hedefi için yüksek miktarlar ödemeyi kabul ederken, son dönemlerde artık büyüme potansiyeli kadar kârlılık hedefi de önem kazanmaya başladı. Emeklilik tarafında büyüme tahmini yeni devlet katkısı ve benzeri beklentiler dolayısıyla hâlâ yüksekken, yabancılar ürün kârlılıklarındaki düşüşlerin etkisini de dikkate alıyor. Diğer taraftan, artık yeni ortaklıklara açık şirket sayısı da oldukça azaldı. Bu durum, olası yatırımlarda fiyatı yukarı çekici bir faktör olacaktır. Konsolidasyonun yanı sıra küçük pazar payına sahip yabancı şirketlerin de satın alma, organik büyüme ya da pazardan çıkma gibi kararlarına da tanıklık edeceğiz. Şirketlerin alacakları kararlarda pazardaki uzun ve kısa dönem kârlılık göstergeleri de önemli bir rol oynayacaktır.”

Orta ve uzun vadeli öngörüler

Türkiye sigorta pazarına yönelik orta ve uzun vadeli öngörülerini sorduğumuz  Towers Watson’un Türkiye Sigortacılık Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Evrim Köksal Arkut, Türkiye’nin ekonomisi gelişmeye devam ettikçe ve bununla bağlantılı olarak orta sınıfın alım gücü de yükseldikçe, insanların sigortaya olan ihtiyaçlarının da paralel olarak artacağını söyledi. Arkut şunları söyledi: “Şu an sigortaların büyük çoğunluğu trafik ve deprem sigortası gibi zorunluluktan yapılıyor. Alım gücünün yükselmesinin yanı sıra, sigorta bilincinin oluşması ve uzun vadeli bakış açısının yerleşmesi sigortacılığın gelişimine olanak verecektir. Şirketler açısından, teknik yetkinliklerin geliştirilmesi, müşteri deneyimine odaklanma ve etkin maliyet yönetimi finansal sonuçlara olumlu yansıyacak ve sektör yatırımcılarının beklentilerini karşılayacaktır. Öte yandan 2023 yılı hedef ve beklentileri ilgili yapılan çalışmaları olumlu buluyoruz. Devlet katkısı, işverenlere bir çeşit zorunluluk getirilmesi, kıdem tazminatı fonları, tamamlayıcı sağlık gibi büyüme getirecek açılımlar da önemli.”

Son trendler fiyat artışlarının durduğunu gösteriyor

Sektörün önündeki en önemli sorun olan kârsızlık probleminin çözümüne yönelik düşüncelerini paylaşan Evrim Köksal Arkut, kârlılığın büyüme ile bir arada ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Sürdürülebilir kâra geçmek için, şirketlerin dağıtım kanalı anlaşmaları yaparak, farklı dağıtım kanallarında etkin satış stratejileri kurmanın yanı sıra teknik yetkinliklerini arttırmaları, müşteri deneyimine odaklanmaları ve maliyetlerini etkin bir şekilde yönetmelerinin gerekli olduğunu belirten Arkut, “ Geçtiğimiz yıl sigortasız halde trafiğe çıkan araç sayısında önemli bir artış yaşandı. Bu durumun fiyat artışlarından kaynaklandığı ve sektör açısından üzücü bir duruma işaret ettiği düşünülebilir. Son trendler fiyat artışının durduğunu ve hatta tersine döndüğünü gösteriyor. Bu da sigortasız araç sayısını azaltacağı yönündeki düşünceleri beraberinde getiriyor” dedi.

Düzenlemeler sektörün sağlıklı işlemesi için

Türkiye sigorta sektöründe son yıllarda  yapılan düzenlemeleri değerlendirmelerini istediğimiz Evrim Köksal Arkut, birçok alanda düzenleme çalışmalarının sürdüğüne işaret ederek, “Eski düzenlemelerde güncellemeler yapıldığı gibi yeni düzenlemeler de konuşuluyor. Sektörün büyümesini tetikleyecek düzenlemelere ek olarak, teknik yöntem ve yetkinlikleri yönetsel karar alma mekanizmasının içine almayı özendirecek düzenlemelerin de sektörün sağlıklı bir şekilde işlemesi için yararlı olacağını düşünüyoruz” dedi. 

Trafikte sürdürülebilir kâr gerçekçi değil

“Fiyatlardaki yükselme ve düşüşler sektördeki oyuncuların kârlılığına zarar verebilir fakat sigortalılar gözündeki saygınlığın korunması gerektiği de unutulmamalı” diyen Evrim Köksal Arkut sözlerini şöyle sürdürdü: “Trafik sigortasında sürdürülebilir kârlılık için fiyatlandırma tek etken değil. Hasar maliyetleri kontrol altına alınmalı, sahte hasarlar azaltılmalı, süreçler hem şirketler hem de müşteriler için açık ve sağlıklı bir biçimde ilerlemeli. Trafik sigortası gibi rekabetçi bir branşta uzun dönem istikrarlı kârlılık çok gerçekçi bir hedef olmayabilir. Yine de daha fazla şeffaflıkla daha dengeli döngülerin kurulabileceği de göz ardı edilmemeli.”

BES’te portföy yöneticisi seçme gündeme gelmeli

2013 yılı başı itibariyle yeni düzenlemelerle birlikte hızla ilginin artığı Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) fon getiririlerine yönelik eleştirileri değerlendirmelerini istediğimiz Evrim Köksal Arkut, şirketlerin devlet katkısı uygulaması ile katılımcı sayısında oluşan ivmelenmeyi sonuçlarına yansıtabilmeleri için müşteri devamlılığına odaklanmaları gerektiğini belirterek, “ Fonlara baz teşkil eden yatırım araçları çeşitlendirilebileceği gibi, emeklilik planını bir şirketten, ancak emeklilik fonlarını başka başka portföy yöneticilerinden seçmeye olanak veren, açık sistem mimarisinin (open architecture) oluşturulması da seçenekler arasında değerlendirilebilir” diye konuştu.